Gelincik Çiçeği Gelincik çiçeği, gelincikgiller (Papaveraceae) familyasına ait narin ve zarif bir bitkidir. Türkiye'de Adana, Antalya, Amasya, Bolu, Çanakkale, Erzurum, Gaziantep, İstanbul ve Konya gibi birçok ilde sıkça rastlanır. Gelincik çiçeği, ince dalları ve hassas yaprakları ile doğanın en nazik bitkilerinden biridir. Hafif rüzgârlardan bile etkilenip zedelenebilir. Topraktan koparıldığında ömrü en fazla beş dakika sürer; canlılığını hızla kaybederek solmaya başlar. Gelincik Çiçeğinin Özellikleri Gelincik çiçeği, insan hayatındaki olaylarla da büyük benzerlikler gösterir. İnce, kırmızı ve sedefimsi yaprakları, hassas dokusuyla dikkat çeker. Gelincik çiçeği, sevip de kavuşamamanın sembolü olarak da bilinir. Çok geniş alanlara yayılabilir ve tohumunun ekildiği yerde rahatça gelişir. Gelincik Çiçeğinin Özellikleri Nelerdir?
Gelincik Çiçeğinin Kullanım Alanları Gelincik çiçeği, tıp alanında yatıştırıcı madde olarak kullanılır. Ayrıca mutfaklarda da yer bulur. Taç yaprakları kullanılarak gelincik şerbeti yapılabilir. Özellikle Bozcaada, gelincik şerbetiyle ünlüdür. Gelincik ismi, Türk gelinlerinin kırmızı renkte giyinmesinden gelir. Halk tabirinde gelincik çiçeği küçük bir gelin olarak görülür ve şehitlerle de bağdaştırılır. Şehitlerin mezarlarının üzerinde sıklıkla gelincik çiçeğinin yetiştiği görülmüştür. Buğday tarlalarında ve boş ekilmemiş arazilerde yaygın olarak bulunur. Gelincik Çiçeğinin Sağlığa Faydaları Gelincik çiçeği, öksürüğe iyi gelir ve zeytinyağı ile karıştırıldığında ciltteki kızarıklıklara uygulanabilir. Nezle, bronşit ve soğuk algınlığına karşı da etkilidir ve balgam söktürücü bir etki sağlar. Gelincik çiçeğinin tüketimi, genellikle güneşte kurutularak gerçekleştirilir. Kurumuş çiçeğin tadı acıdır, bu yüzden şurup yapılarak tüketimi tercih edilir. Aynı zamanda reçeli de yapılarak tüketilebilir. Gelincik Çiçeğinin Efsanesi Gelincik çiçeğiyle ilgili birçok efsane bulunmaktadır. Örneğin, Cengiz Han'ın bir savaş sırasında düşmanını mağlup edip savaş meydanını kan gölüne çevirdikten sonra, savaş alanını gelinciklerin doldurduğunu fark ettiği söylenir. Benzer efsaneler, Napolyon'un savaşları ve Çanakkale Savaşı için de anlatılmaktadır. Savaşlar genellikle ilkbahar aylarında çıktığından, gelincik çiçeklerinin bu süreçte yetişmesiyle savaş ve gelincik arasında bir ilişki kurulmuştur. Gelibolu halkı, gelincik çiçeklerini bu nedenle "kan çiçekleri" olarak adlandırır. |